Monitörlerin ekrana
görüntü yansıtmak için kullandıkları resim tüpüne CRT denir. günümüzde
monitörler 3 çeşit resim tüpünü kullanmaktadır. Şimdi sırasıyla bunlara
değineceğiz.
DOT-TRIO SHADOW MASK : En yaygın ve en ucuz
CRT türü olan bu model elek şeklinde deliklere sahip metalden bir tabaka ve
keskin fosfor noktaları yardımı ile görüntü sağlamaktadır. Ekrandaki görüntü
bu noktalardan yansıyarak oluşur. Fosfor noktalarının yerleşimi nedeniyle,
shadow-mask tüpleri ekran üzerindeki görüntülerde temiz ve keskin çizgiler
sunar. Bu metin görüntülerinde çok faydalıdır. Eğer bu model bir tüpü
kullanan monitör alacaksanız yatay nokta aralığı (dot pitch: aynı renkteki
noktalar arasındaki mesafe) 0.25 mm‘den fazla olmamasına dikkat edin. Eğer
monitör kılavuzunda bu konuyla ilgili bir bilgi yoksa o zaman diyagonal
ölçüsünün 0.27 mm‘den fazla olmamasına dikkat edin. Eğer nokta aralıkları bu
değerlerden yüksek olursa görüntü bulanık olur. |
|
SLOT MASK : Bu melez resim
tüpü, ilk kez NEC tarafından 1996 yılında CromaClear adıyla çıkartılmıştır.
Nokta veya dikey şeritler yerine elips şeklinde fosfor deliklerinden oluşan
bir ızgara kullanırlar. NEC, bu teknolojinin shadow-mask’a göre
görüntülerdeki keskinliği artırdığını söyler. |
|
APERTURE GRILLE : Mitsubishi
(DiamondTron) ve Sony (Trinitron) tarafından geliştirilmiştir. Noktalar
yerine bir dizi dikey kablo kullanılarak fosfor satırları oluşturulmuştur. Bu
kablo dizisine Aperture-Grill adı verilir. Bu teknolojiyi kullanan
monitörlerde, shadow-mask resim tüplerine göre, odak kaybı olmadığından
parlaklık ve kontrast artırılmıştır. Bu model tüplerde renk yoğunluğu (color
saturation) iyileştirildiğinden görüntü işleme sektöründe çok fazla talep
görmektedir. Tüp içerisinde kullanılan dikey kabloları sabitlemek için 2 adet
yatay kablo kullanılmaktadır. Bu ise modelin zayıf yanıdır; çünkü, bu yatay
kablolar ekranda belli belirsiz görülmektedir. |
|
Monitör üreticileri,
ürünlerinin özelliklerini garip terimlerle ifade ederler. Özellikle de
tazelenme (tarama) hızları kullanıcıların kafalarını karıştırır. Kafanızın
karışmaması için size aşağıdaki tabloyu hazırladım. Aldığınız monitörün optimal
çözünürlük düzeyinde ne kadar tazeleme hızı yapması gerektiğini bu tablodan
öğrenebilirsiniz.
MODE |
RESOLUTION (Dots x Lines) |
HORIZANTAL Freq. (KHz) |
VERTICAL Freq. (Hz) |
REMARK |
|
VGA |
640x350 |
31.5 |
70 |
Non-Interlaced |
|
VGA |
640x400 |
31.5 |
70 |
Non-Interlaced |
|
VGA |
640x480 |
31.5 |
60 |
Non-Interlaced |
|
VESA/75 |
640x480 |
37.5 |
75 |
Non-Interlaced |
|
VESA/60 |
800x600 |
37.8 |
60 |
Non-Interlaced |
|
VESA/75 |
800x600 |
46.9 |
75 |
Non-Interlaced |
|
VESA/60 |
1024x768 |
48.3 |
60 |
Non-Interlaced |
|
VESA/85 |
800x600 |
53.7 |
85 |
Non-Interlaced |
|
SXGA |
1280x1024 |
80 |
75 |
Non-Interlaced |
|
UXGA |
1600x1200 |
89 |
75 |
Non-Interlaced |
|
Gerçekten, monitörler insan sağlığına
zararlı olabilecek çeşitli radyasyonlar üretir. Görüntünün oluşturulması
sırasında, ekrandaki fosfor yüzeye elektronların çarpması sonucu x-ışınları
oluşur. Ancak buradaki voltaj bir röntgen cihazına göre çok daha düşüktür. Asıl
sağlığa zarar verebilecek olan, düşük ve çok düşük frekanslı elektro-manyetik
radyasyondur. Bu radyasyonun kaynağı ise, elektronların yönlendirilmesi için
kullanılan saptırıcılardır. Aslında bu tip radyasyonun sağlığa zarar verdiğine
dair kesin bir kanıt bulunamamıştır ve başka bir çok ev aleti de düşük
frekanslı radyasyon yaymaktadır. Ama sağlığınızı düşünüyorsanız, tedbirli elden
bırakmamalısınız. Bir ekran filtresi ekrandaki yansımayı azaltabilir ve statik
elektriği boşaltabilir, böylece gözlerinizi rahatlatır ve ekranı tozdan
koruyabilir. Ancak bir ekran filtresinin radyasyona karşı etkisini büyük
ihtimalle ölçemezsiniz. Bu nedenle, baştan uluslararası düşük radyasyon
standartlarına uygun bir monitör seçmeniz yerinde olacaktır. Bunlar arasında en
geçerli olanları MPRII ve TCO adlı İsveç standartlarıdır. TCO daha yenidir ve
MPRII'den daha düşük radyasyon sınırları tanımlamaktadır. Bu standartlarda
statik alan, düşük ve çok düşük frekanslı radyasyonlar için belirli sınır
değerler konulmuş, x-ışını gibi yüksek frekanslı radyasyonlarda ise seviye
sıfır olarak belirtilmiştir. Özetle, bu standartlara uygun bir monitöre
sahipseniz radyasyon konusunda endişelenmenize gerek yoktur. Aksi durumda
radyasyonun etkisini azaltmak için, ekrana mümkün olduğu kadar uzaktan bakmalı
ve monitör başında olabildiğince az zaman geçirmelisiniz. Ayrıca düşük
frekanslı radyasyon monitörün arka tarafında daha yoğundur, çalıştığınız yerde
arkası size dönük bir monitör bulunmasına izin vermeyin.
Ergonomik bir çalışma ortamı sağlığınız açısından önemlidir. Uzun süre klavye kullanmak, karpal tünel sendromu denilen bir rahatsızlığa yol açabilmektedir. Elinizi uzun süre doğal olmayan bir açıda tutmanız sonucu sinirler etkilenmekte ve acı vermektedir. Bundan sakınmak için yapabilecekleriniz şunlar: Öncelikle sandalye ve masanız rahat olmalı, dizleriniz 90 derece açıyla kıvrılmalı, klavyeyi kullanırken dirsekleriniz de yine 90 derecelik bir açı yapmalıdır. Klavyeniz için bir el desteği alırsanız, elleriniz bilekten yukarı ve aşağı doğru kıvrılmayacaktır. Fareniz için de yine el desteği olan bir fare altlığı almayı düşünün. Monitör göz hizasının biraz altında olmalı ve yaklaşık bir kol boyu kadar uzaklıkta durmalıdır. Monitöre bakarken gözlerinizi daha az kırparsınız ve gözleriniz daha çabuk yorulur. Bu nedenle sık sık mola vermeli, gözlerinizi uzağa odaklayarak dinlendirmelisiniz. Monitörün parlaklık ve kontrast ayarlarının aşırı değerlerlere getirilmesi, ayrıca ekrandan yansıyan çevredeki ışıklar gözlerinizi yoracaktır. Buna karşı bir ekran filtresi kullanabilirsiniz. Ekrandaki görüntünün interlaced (titreşimli) denilen şekilde oluşturulması da, özellikle titreşen floresan lambalar ışığında, gözlerinizi rahatsız edecektir. Bunu engellemek için ekran kartınızın ve monitörünüzün kullanım kitaplarına başvurun ve non-interlaced (titreşimsiz) modda çalışmasını sağlayın. Bilgisayar başında saatlerin nasıl geçtiğini fark edemeyebilirsiniz, ara sıra temiz hava almanız faydalı olacaktır. Eğer el bileklerinizde bir ağrı hissederseniz zaman geçirmeden bir doktora başvurun, çünkü durum daha fazla kötüleşmeden erken teşhisle önlem alınabilir.